Antakya Tarihçe 27 Mart 2025, 12:57
Hatay, Türkiye'nin en güneyinde yer alıp Akdeniz Bölgesi'nde, Akdeniz'in doğu ucunda kıyıları olan bir ilidir ve merkezi Antakya'dır. Hatay, 1930'larda ortaya atılmış bir yer adıdır. Osmanlı döneminde bugünkü Hatay'ın kapsadığı topraklar İskenderun ve / veya Antakya olarak adlandırılıyordu. Nitekim Osmanlı döneminde bu bölge Halep Eyaleti'ne bağlı bir sancak idi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında İskenderun ve Antakya Türkiye'nin sınırları dışında kalıyordu.
Antik çağda hatay il toprakları ilk Tunç Çağı'ndan itibaren Akad İmparatorluğu ve M.Ö. 1800-1600 yılları arasında Amoriler Yamhad Krallığına bağlı bir beyliğin sınırları içerisinde yer almıştır.
M.Ö. 17. yüzyıl sonlarında Hititlerin ve M.Ö. 1490 yıllarında Mısır'ın egemenliğine girmiştir. Daha sonra Mitanni Krallığı'nın parçasıydı. Ardından bölge modern Hatay eyaletine adını veren Hititler ve Geç Hititler halkları tarafından yönetildi. Palistin'in Neo-Hitit krallığı da burada bulunuyordu. Bölge Asurlular'ın (Urartular tarafından kısa süreli işgali hariç) ve daha sonra Yeni Babilliler ve Persler'in hakimiyetine girdi.
MÖ 300 yılında Antakya kurulmuş ve kent hızla gelişmiştir.
Kent M.Ö. 64 yılında Roma İmparatorluğu'na katılmış ve İmparatorluğun Suriye eyaletinin başkenti olmuştur. MÖ 64'ten itibaren Antakya şehri Roma İmparatorluğu'nun önemli bir bölgesel merkezi oldu.
Orta çağda Bölge 638'de Râşidîn Halifeliği tarafından fethedildi ve daha sonra Emevi ve Abbâsî Arap hanedanlarının kontrolü altına girdi.
877'de Tolunoğulları'nın fethettiği topraklar sırayla; İhşîdîler ve Selçuklular tarafından yıkılan Halep merkezli Hamdanoğulları (Beni Hamdan/Hamdânîler) egemenliğine girdi.
969'da Antakya şehri Bizans İmparatorluğu tarafından yeniden ele geçirildi. 1078 yılında Bizans generali Philaretos Brachamios tarafından fethedildi. Antakya'dan Edessa'ya kadar bir beylik kurdu. 1084 yılında Rum Sultanı (Anadolu Selçuklu hükümdarı) I. Süleyman tarafından ele geçirildi.
1086'da Halep Sultanı (Suriye Selçukluları hükümdarı) Tutuş'a geçti. Selçuklu egemenliği, Hatay'ın 1098'de Haçlılar tarafından ele geçirilmesine kadar 14 yıl sürdü ve bir kısmı Antakya Prensliği'nin merkezi haline geldi.
11-12. yüzyıllarda Haçlı Seferleri sırasında da önemli rol oynadı. Aynı zamanda, Hatay'ın çoğu Moğollar ile ittifak kuran ve 1254'te Antakya Prensliği'nin kontrolünü ele geçiren Kilikya Ermeni Krallığı'nın bir parçasıydı. Hatay, 18 Mayıs 1268‘de Memlükler tarafından Moğol-Ermeni ittifakından alındı ve daha sonra 15. yüzyılın başında Timur'a kaptırıldı
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1516'da Yavuz Sultan Selim bu toprakları fethetmiş ve Osmanlı İmparatorluğu dönemi başlamıştır. Memlûk Devletinden zapt edilen Antakya, Osmanlı İmparatorluğu'nda önce Halep'e bağlı bir sancak ve daha sonra kaza olarak yönetilmiştir. Bu dönemde Antakya, Asi Nehri ile Habib-i Neccar Dağı arasındaki dar ve meyilli alanda, 1,5–2 km²'lik bir alan üzerine yerleşmiş orta büyüklükte bir şehirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun Hatay'daki hakimiyeti 1918 yılına kadar devam etti.
Cumhuriyet döneminde Ankara'da, Fransa ile Türkiye arasında, 23 Haziran 1939 tarihinde "Türkiye ile Suriye Arasında Toprak Sorunlarının Kesinlikle Çözümüne İlişkin Antlaşma"nın imzalanması ile Fransa, Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını kabul etmesiyle, Hatay Devlet Meclisi, 29 Haziran 1939 tarihinde oy birliği ile Türkiye Cumhuriyeti'ne iltihak kararı aldı. Türkiye ise, 7 Temmuz 1939 günü çıkarılan bir yasa ile "Hatay" ilini kurarak bağlanma işlemini sonuçlandırdı. 23 Temmuz 1939'da Fransız Birlikleri Hatay'ı terk ettiler.
ANTAKYA TARİHÇESİ
Antakya Hatay ilinin nüfus bakımından en büyük ilçesidir ve merkezidir. Ortasından AsiNehri geçmektedir. Hristiyanlığın önemli mukaddes mekânlarından biridir. Tarih kaynaklarına göre Antakya, MÖ 300 civarında Büyük İskender'in komutanlarından Seleucus Nicator tarafından kurulmuştur. Antik kaynaklara göre Antakya üç yüz bin nüfusuyla Roma İmparatorluğu'nun 3. dünyanın ise 4. büyük kentiydi. Babası Antiochus'un isminden 'Antiocheia' adıyla kurduğu şehir, Silpius Dağı (bugünkü Habib Neccar Dağı) eteğinde ve Asi Nehri (Orontes) kenarında yer almıştı. Acus'un yönetimine giren topraklarda Antakya dışında başka yerlerde çok sayıda Antiocheia daha kurulmuştu.
Tarih öncesi dönemde Antakya civarının tarihi, şehrin kuruluşuna göre çok daha eskidir. Değişik kaynaklarda belirtildiğine göre, Tell-Açana höyüğündeki kazılar Kalkolitik Çağdan (MÖ 5000-4000) itibaren yörenin yerleşim için kullanıldığını göstermektedir. Anadolu'yu Filistin ve Suriye'ye bağlayan yol üzerinde, Mezopotamya'yı Doğu Akdeniz'e bağlayan noktalardan biri olması nedeniyle Hatay'ın eski bir yol güzergâhı olduğu çok açıktır. Burası Hitit ve Eski Mısır İmparatorluklarının sınırlarını oluşturan bölgenin eşiğindeydi.
Cumhuriyet döneminde Hatay'ın anavatan Türkiye'ye katılması öncesinde, 2 Eylül 1938 tarihinde 10 aylık bir süre varlığını sürdüren Hatay Devleti kuruldu. Toprakları, Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) belgelerinde İskenderun Sancağı olarak yer alan bölgeydi. Hatay Devleti meclisinde alınan karar ve 16 Haziran 1939'da TBMM'nde alınan kararla Türkiye ile Hatay Devleti arasındaki sınır çizgisi kaldırılarak geçersiz kılındı. 23 Temmuz 1939'da ise anavatana katılma, son Fransız kıtasının kışladan çıkmasıyla ve Fransız kıtasının da yer aldığı törenle kışlaya Türk bayrağı çekilmesiyle tamamlanmış oldu. Merkez ilçenin adı Antakya iken şehrin adının Hatay olmasının temel nedeni de bu tarihsel süreçle ilgilidir, bir süre boyunca varlığını sürdürmüş olan devletin adı yeni vilayetin adı olmuştur.
Antakya, 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Hatay ilinde büyükşehir belediyesi kurulmasından sonra metropol ilçe oldu.